Muhtemelen herkesin gençliğinde ailesinden mutlaka duyduğu 'Erken yat, geç saate kadar oturma' sözlerinin bilimsel karşılığı yeni bir araştırmada incelendi. Bu yapılan araştırmada geç saatlerde yatan gençler ile erken yatıp erken kalkan gençlerin beyinlerindeki gelişim karşılaştırıldı. Ve sonuç olarak ailelerimiz bize bu yaptığı ikazda haklı olabilirler.

Geç saatlerde uyumak birçok probleme neden oluyor

Geç saatlere kadar ayakta durup uyumayan gençlerde davranış sorunları ve beyin belişimlerini geç tamamlama gibi sorunlar karşımıza çıkıyor. Gençlerde oldukça fazla gördüğümüz geç yatma davranışı, 12-13 yaşında ortaya çıkması durumunda, okulda davranış sorunlarına yol açabileceği belirtiliyor. Ayrıca bu gençler sinirli olmaya, kuralları bozmaya ve davranış sorunları yaşamaya daha açık meyilli oluyorlar.

Özellikle de okul saatlerinin erken olması ve bu gençlerin geç saatlerde uyuması, bu durumu normal hale getiriyor diyebiliriz. İşin iyi tarafı ise bu durum kalıcı şekilde duygusal problemlere neden olmuyor. 

Bilim insanları kağıt atıklarından ağrı kesici üretmeye başladı! Bilim insanları kağıt atıklarından ağrı kesici üretmeye başladı!

17klass-sleep-superJumbo

Erken yatıp erken kalkanlarda bilişsel becerilerin kaybı daha az 

Araştırmada erken yatıp erken kalkmayı tercih eden gençlerin beyinlerinde ilerleyen zamanlarda beyaz madde miktarının daha olduğu görülmüş. Beyaz madde miktarı ne kadar fazla olursa, ilerleyen yaşlarda bilişsel becerilerin kaybı da o derece az oluyor. 

200’den fazla gencin ve ebeveynlerinin katılımıyla gerçekleştirilen çalışmada, gençlerin ve ailelerinin doldurduğu anketlerden gelen sonuçlar, beyin gelişimindeki farklılıkları gösteren daha önceki bir çalışma ile karşılaştırıldı. Bilim insanları, uyku düzeninin değiştirilmesi durumunda sorunların engellenebileceğini belirtti. Melbourne Üniversitesi’nden Rebecca Cooper liderliğinde yapılan çalışma yakın zamanda yayımlanacak. 

Gece geç yatanlar için bilim insanlarının önerisi, gece geç saatlerde parlak ışıklara ve ekran ışıklarına maruz kalmayı en aza indirmeleri. Bu sayede geç saatlerde uyuma alışkanlığı değiştirilebilir ve uykuya daha hızlı dalınabileceği belirtiliyor. Ayrıca sabah ilk iş olarak ışığa maruz kalmak, biyolojik saatimizi daha sabah odaklı bir ritme geçirmeye de yardımcı olabilir.

Editör: Burak Karahan