Uçak kazalarının yol açtığı can kaybını sıfıra indirmeyi amaçlayan yenilikçi bir proje, havacılık dünyasında dikkat çekiyor. Genç mühendisler Eshel Wasim ve Dharsan Srinivasan tarafından geliştirilen Project Rebirth, uçakların burun, gövde ve kuyruk bölgelerine entegre edilen dev hava yastıkları ile yolculara hayatta kalma şansı sunmayı hedefliyor. Bu sistem, kazalar anında uçağı koruyucu bir yapı içerisine alarak, yolcuların güvenliğini artırmayı amaçlıyor.
Projenin Arka Planı
Projenin ortaya çıkışında, 12 Haziran'da Ahmedabad Havalimanı'ndan kalkış yaptıktan kısa bir süre sonra meydana gelen ve 260 kişinin hayatını kaybetmesine yol açan Air India Flight 171 kazası önemli bir rol oynadı. Bu olay sonrasında, Hindistan'daki Birla Teknoloji ve Bilim Enstitüsü'nün Dubai kampüsünde eğitim gören mühendisler, uçak kazalarının sonuçlarını azaltabilmek için yenilikçi bir çözüm geliştirmeye karar verdiler. Daily Mail'e göre, Wasim ve Srinivasan, bu trajik kazanın ardından Project Rebirth sistemini hayata geçirmeyi amaçladılar.
Sistem Nasıl Çalışıyor?
Project Rebirth, hava aracının irtifasını, hızını, motor durumunu ve pilot tepkilerini sürekli olarak izleyen bir dizi sensör ve yapay zeka teknolojisi ile donatılmıştır. Uçak 3 bin feet altına düştüğünde ve kaçınılmaz bir çarpışma tespit edildiğinde, sistem otomatik olarak devreye giriyor. Mühendisler, "Tüm sistemler çöktüğünde bile insanların yaşama şansı olmalı" ifadesiyle, acil durumlarda uçak motorlarının hâlâ çalışıyorsa ters itici, çalışmıyorsa gaz itici devreye girdiğini vurguluyor.
Hava Yastıkları ve Koruma Mekanizması
Uçağın burun, gövde altı ve kuyruk kısmından çıkan hava yastıkları, çarpışma anında iki saniyeden kısa bir sürede açılmakta ve çarpışma etkisini emerek uçağın gövdesini korumaktadır. Katmanlı kumaştan üretilen bu hava yastıkları, yolcuların güvenliğini artırmayı hedeflese de, binalara zarar verip vermeyeceği konusunda henüz net bir bilgi bulunmamaktadır.
Gelecek Planları ve Deneyler
Project Rebirth, bu yıl James Dyson Ödülleri'nde finale kalan projeler arasında yer alıyor. Mühendisler, geliştirdikleri sistemin hem mevcut uçaklara hem de gelecekte üretilecek yeni nesil uçaklara entegre edilebileceğini ifade ediyor. Ayrıca, sistemin daha fazla test edilmesi için havacılık laboratuvarları ile iş birliği yapmayı planlıyorlar. Projenin uygulanabilirliği ve etkinliği hakkında daha fazla bilgi edinmek için yapılacak olan denemeler, havacılık güvenliği alanında önemli bir adım teşkil edebilir.