Yemek fotoğrafçılığı, son yıllarda yapay zekânın etkisiyle büyük bir dönüşüm yaşıyor. Ancak, uzmanlar bu dönüşümün getirdiği fırsatların yanı sıra önemli riskler de taşıdığına dikkat çekiyor. İstanbul merkezli yemek stilisti ve fotoğrafçısı Tuba Özçakmak, yapay zekâ ile üretilen yemek görsellerinin estetik açıdan etkileyici olsa da, gerçek sunumla uyumsuzluğunun markalar için ciddi güven sorunları yaratabileceğini vurguluyor.
Tuba Özçakmak'ın Profesyonel Görüşleri
Tuba Özçakmak, Türkiye’nin önde gelen gıda markaları ve restoranlarıyla birlikte yürüttüğü projelerde hem yemek fotoğrafçılığı hem de stilistlik alanında geniş bir tecrübeye sahiptir. Ayrıca Haliç Üniversitesi ve Gedik Üniversitesi gibi kurumlarda yemek fotoğrafçılığı dersleri vermekte ve sektöre yönelik seminerler düzenlemektedir. Özçakmak, yapay zekânın getirdiği yeniliklerin, fotoğrafçılığın sadece estetik bir alan olmaktan çıkıp, markaların güvenilirliğini de etkileyen bir boyuta taşındığını ifade ediyor.
Yapay Zekâ ile Üretilen Görsellerin Etkisi
Yapay zekâ ile oluşturulan yemek görüntülerinin teknik açıdan etkileyici olabileceğini belirten Özçakmak, bu görsellerin ışık, parlaklık ve kompozisyon açısından genellikle kusursuz göründüğünü aktarıyor. Ancak, tüketici ile markalar arasındaki güvenin zedelenebileceği noktalara dikkat çekiyor: “Tüketici, menüde gördüğü tabak ile masasına gelen tabak arasında belirgin bir fark hissettiğinde, markanın güvenilirliği sorgulanmaya başlıyor.” Bu durum, markaların uzun vadede itibar kaybı yaşamasına neden olabilir.
Gerçek Sunum ve Dürüstlük Vurgusu
Özçakmak, profesyonel yemek fotoğrafçılığı sürecinin, sadece güzel görseller üretmekten ibaret olmadığını dile getiriyor. Çekilen görsellerin, markanın sunduğu ürünle tutarlı olması gerektiğini ifade eden Özçakmak, kullanılan ışık ve açı gibi detayların, tabağın gerçek hayatta nasıl göründüğünü dürüst bir şekilde yansıtması gerektiğini belirtiyor. Aksi takdirde, kısa vadede dikkat çeken görsellerin uzun vadede güven kaybına yol açabileceği uyarısında bulunuyor.
Yapay Zekânın Rolü ve Sektörel Öneriler
Yapay zekânın yaratıcı süreçten tamamen dışlanması gerektiğine inanmayan Özçakmak, bu teknolojiyi hazırlık ve konsept aşamasında faydalı bir araç olarak değerlendiriyor. Özellikle moodboard ve renk paleti oluşturma aşamalarında yapay zekânın kullanışlı olduğunu ifade ediyor. Ancak, nihai görsellerin gerçek tabaklar üzerinden, kontrollü bir stilizasyon ve profesyonel çekim ile elde edilmesi gerektiğini savunuyor. Çünkü, tüketicinin sadece yemek değil, aynı zamanda markanın dürüstlük ve şeffaflık vaadini de satın aldığına dikkat çekiyor.
Özçakmak, restoran ve gıda markalarına önemli bir uyarıda bulunuyor: “Eğer yapay zekâ ile üretilmiş bir menü görseli ile gerçek servis arasında büyük bir fark varsa, bu fark müşterinin dikkatine takılacaktır. Kısa vadede etkileyici bulunsa bile, uzun vadede güven kaybı ve olumsuz yorumlarla geri dönebilir.” Bu nedenle, markalara önerisi, yapay zekâyı fikir ve eskiz aşamasında kullanmaları, ancak tüketicilere verdikleri sözü her zaman gerçek tabak ve gerçek fotoğraf ile tutmaları yönünde oluyor.
