Sosyal medya, modern yaşamın vazgeçilmez bir parçası haline gelmişken, bu platformların bireylerin ruh sağlığı üzerindeki olumsuz etkileri üzerine yapılan araştırmalar dikkat çekiyor. Son dönemde gerçekleştirilen çalışmalar, sosyal medyada sıkça karşılaşılan "mükemmel hayat" paylaşımlarının, kullanıcıların psikolojik durumunu nasıl etkilediğini ortaya koyuyor. Uzmanlar, bu durumun ruh sağlığı üzerindeki etkilerini gözler önüne sererek, sosyal medya kullanımında dikkat edilmesi gereken noktaları vurguluyor.
Uzman Görüşleri
Ondokuz Mayıs Üniversitesi (OMÜ) Tıp Fakültesi Psikiyatri Anabilim Dalı'ndan Doç. Dr. Selçuk Özdin, sosyal medya bağımlılığı konusunda önemli bilgiler paylaştı. Özdin, sosyal medya üzerinde sürekli olarak "mükemmel hayat" paylaşımlarına maruz kalan bireylerin, zamanla kendilerini yetersiz hissetmeye başladığını belirtti. Bu durumun özgüven kaybı ve depresyon gibi ruhsal sorunlara yol açabileceği konusunda uyarılarda bulundu. Uzmanlar, sosyal medyada idealize edilmiş yaşamların, gerçek hayatla karşılaştırıldığında bireylerde yetersizlik hissi ve mutsuzluk yaratabileceğini ifade ediyor.
Sosyal Medya Bağımlılığı ve Psikolojik Etkileri
Doç. Dr. Selçuk Özdin, sosyal medya bağımlılığının klasik psikiyatrik sınıflandırmalarda yer almadığını, ancak toplumda ve uluslararası düzeyde sıkça görüldüğünü aktardı. Bu durumun, davranışsal bağımlılık olarak sınıflandırılabileceğini belirten Özdin, sosyal medya bağımlılığında ödül hissini sağlayan unsurların kimyasal maddeler değil, beğeni, yorum ve takipçi sayısı olduğunu vurguladı. Bu tür ödüllerin, tekrar kullanım ve bağımlılığın gelişmesine yol açtığını ifade etti.
Ruh Sağlığı Üzerindeki Olumsuz Etkiler
Özdin, sosyal medyada paylaşılan görüntülerin çoğunlukla seçilmiş ve süslenmiş olduğunu, bu durumun karşı tarafın ruh sağlığı üzerinde olumsuz bir etki yarattığını belirtti. Kullanıcıların, sosyal medya üzerinde gördükleri yaşamları kendi hayatlarıyla kıyaslayarak "Neden ben onlar gibi mutlu, zengin veya başarılı değilim?" düşüncesine kapılabileceklerini söyledi. Bu tür düşünceler, özgüven kaybına, kendini yetersiz hissetmeye ve depresyon gelişimine zemin hazırlayabilir.
Sosyal Medya ile Başa Çıkma Yöntemleri
Sosyal medya bağımlılığından kurtulmak isteyen bireylerin öncelikle bu durumu bir sorun olarak kabul etmeleri gerektiğini belirten Doç. Dr. Özdin, davranış değişikliği için ilk adımın bu farkındalık olduğunu vurguladı. Kullanım sürelerinin kısıtlanması, günlük belirli saatlerde 'ekransız zamanlar' oluşturulması ve yatak odasına telefon alınmaması gibi yöntemler önerildi. Eğer bu yöntemlerle başarılı olunamazsa, profesyonel bir destek alınmasının önemine değindi.
Gerçeklik ve İdeal Kendilik Arasındaki Fark
Doç. Dr. Selçuk Özdin, sosyal medyanın kişileri gerçekliklerinden uzaklaştırabildiğini belirtti. Sosyal medya platformlarında bireylerin kendilerini istedikleri gibi yansıtma eğiliminde olduklarını ifade eden Özdin, bu durumun ruhsal sorunlara yol açabileceğini açıkladı. İdeal kendilik ile gerçek kendilik arasındaki farkın büyümesi, bireyin ruhsal sağlığını olumsuz etkileyebiliyor. Ancak uygun kullanıldığında sosyal medyanın bireylere kendilerini ifade etme imkânı sunabileceğini de ekledi.