Ara
Teknoloji Haberleri - Megabayt Teknoloji Telegram'ın Kurucusu Durov: "Macron, AB'yi Dijital Gulag'a Çeviriyor"

Telegram'ın Kurucusu Durov: "Macron, AB'yi Dijital Gulag'a Çeviriyor"

Telegram'ın kurucusu ve CEO'su Pavel Durov, Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron'u çevrim içi sansür uygulamakla suçlayarak, Avrupa Birliği'ni dijital bir Gulag'a dönüştürmeye çalıştığını ifade etti. Durov, bu açıklamaları ABD merkezli X sosyal medya platformu üzerinden yaptı ve Macron'un Dijital Hizmetler Yasası (DSA) aracılığıyla eleştirileri bastırma gayretinde olduğunu belirtti.

Durov'dan Eleştiriler

Durov, Macron'un halk desteğinin son dönemde ciddi şekilde azaldığını vurguladı. Fransız liderin, tüm Avrupa Birliği'ni dijital bir hapishaneye çevirmeye çalıştığını ileri süren Durov, sansür uygulamalarının bu çabanın bir parçası olduğunu savundu. "Macron, çevrim içi eleştirileri susturmak için DSA'yı kullanıyor" ifadeleriyle tepkisini dile getirdi. Durov, DSA'nın, yasayı hazırlayan Thierry Breton ile bağlantılı olduğunu ve Breton'un Macron'un yakın bir müttefiki olduğunu da belirtti.

ABD'nin Yaptırımları

Ayrıca, Durov, ABD'nin Dijital Hizmetler Yasası'nın mimarı olan Breton'a yönelik yaptırımlar uygulandığını hatırlattı. ABD Dışişleri Bakanlığı, dijital platformlara baskı yaparak Amerikan görüşlerini sansürlemeye çalışan beş kişiye vize kısıtlaması getirmişti. Bu kişiler arasında Breton'un yanı sıra, Dijital Nefretle Mücadele Merkezi Başkanı Imran Ahmed, Küresel Dezenformasyon Endeksi Başkanı Clare Melford ile Almanya merkezli sivil toplum kuruluşu HateAid'in yöneticileri Anna-Lena von Hodenberg ve Josephine Ballon yer alıyor.

Tarihsel Bağlam

Durov'un "dijital Gulag" ifadesi, Sovyetler Birliği döneminde mahkumların zorla çalıştırıldığı kampları hatırlatmaktadır. Gulag, Rusça "Ana Kamp İdaresi" anlamına gelmektedir ve bu ifade, Durov'un çevrim içi özgürlükler üzerindeki baskıyı vurgulamak için kullandığı çarpıcı bir analojidir. Bu tür benzetmeler, dijital dünyada artan sansür ve kontrol ile ilgili endişeleri daha da derinleştiriyor.

Macron'un DSA'yı uygulama şekli, Avrupa'daki dijital özgürlük tartışmalarını yeniden alevlendirirken, Durov'un eleştirileri, bu yasa ile ilgili küresel ölçekteki tartışmalara yeni bir boyut kazandırıyor. Böylece, dijital platformların yönetimi ve bireylerin çevrim içi hakları üzerine olan tartışmalar, daha geniş bir uluslararası çerçevede sürmeye devam ediyor.

Yorumlar
* Bu içerik ile ilgili yorum yok, ilk yorumu siz yazın, tartışalım *