Teknoloji sektöründe yapay zeka araçlarının geliştirilmesi ve piyasaya sürülmesi hız kazanırken, kullanıcıların kişisel verilerinin bu süreçte nasıl kullanıldığına dair endişeleri artıyor. Önde gelen teknoloji şirketleri, yapay zeka (AI) ürünlerini geliştirmek için kullanıcı verilerini kullanma konusunda farklı yaklaşımlar benimsemekte. Ancak, kullanıcılar bu verilerin ne ölçüde kullanılabileceği konusunda net bir bilgi sahibi değiller.
Yapay Zeka ve Kullanıcı Verileri
Meta, Google ve LinkedIn gibi büyük teknoloji firmaları, yapay zeka uygulamalarını geliştirme aşamasında kullanıcıların açık profillerinden ve diğer verilerinden faydalanma imkanına sahip. Google ve LinkedIn, kullanıcılara yapay zeka özelliklerini devre dışı bırakma seçenekleri sunarken, Meta'nın kullanıcılarına bu konuda pek bir seçenek tanımadığı belirtiliyor. 8 Kasım'da yapılan bir Instagram paylaşımında, Gmail kullanıcılarının büyük bir kısmının, sistemin arka planda nasıl çalıştığına dair yeterince bilgi sahibi olmadıkları vurgulandı.
Şirketlerin Şeffaflık Eksikliği
Alman Marshall Fonu'na bağlı Demokrasiyi Güvence Altına Alma İttifakı'nda araştırma analisti olarak görev yapan Krystyna Sikora, teknoloji şirketlerinin kullanıcı verileri üzerindeki şeffaflık eksikliğinin ciddi kafa karışıklığına yol açtığını ifade etti. Sikora, kullanıcıların gizlilik haklarını anlamaları ve korumaları için hizmet şartlarını dikkatlice okumalarını önerdi. Ancak ABD'de, teknoloji şirketlerinin veri gizliliği konusundaki uygulamaları için kapsamlı bir federal yasa bulunmadığı da dikkat çekici bir durum.
Platformların Veri İşleme Politikaları
Meta, 16 Aralık'tan itibaren kullanıcıların özel mesajlarını, fotoğraflarını ve sesli mesajlarını yapay zekasına aktaracağını duyurdu. Ancak bu durum, kullanıcıların verilerinin doğrudan AI tarafından kullanılacağı anlamına gelmiyor. Meta, kullanıcıların genel içeriklerini toplamakta ve bu verileri yapay zeka sisteminin eğitiminde kullanmakta. Öte yandan, kullanıcılar Meta'nın yapay zeka araçlarıyla etkileşimde bulunurken, yalnızca kendi izniyle mikrofonun kullanılacağını belirtiyor.
Google ise, kullanıcıların Gmail, Drive ve Chat gibi ürünlerdeki verilerine erişim izni vermesi durumunda yapay zekasını eğitmek için bu verileri kullanabileceğini bildirmiştir. Bu bağlamda, kullanıcıların hangi verilerin kullanılacağını seçme hakkı bulunmakta. Ancak, kullanıcıların gizlilik ayarlarını yönetmekte zorlandıkları ve bu durumun kullanıcı verilerinin nasıl işlendiğine dair belirsizlik yarattığı ifade ediliyor.
LinkedIn'in Yaklaşımı
LinkedIn, yapay zekasını eğitmek için kullanıcı verilerini kullanma niyetini 3 Kasım'da duyurdu. Şirket, kullanıcıların özel mesajlarını değil, yalnızca açık profillerden ve paylaşılan içeriklerden elde edilen verileri değerlendireceğini belirtiyor. LinkedIn, kullanıcıların yapay zeka eğitimi için verilerinin kullanılmasını istememeleri halinde abonelikten çıkma seçenekleri sunduğu bilgisini aktarıyor.
Tüm bu gelişmeler, teknoloji şirketlerinin kullanıcı verilerini nasıl işlediklerine dair endişeleri gün yüzüne çıkarıyor. Kullanıcıların, hangi verilerin toplandığını ve bunların nasıl kullanıldığını anlamaları için daha fazla şeffaflık ve düzenleme talep ettikleri görülüyor. Bu durum, teknoloji dünyasında veri gizliliği konusundaki tartışmaları daha da derinleştiriyor.