Boğaziçi Üniversitesi Kandilli Rasathanesi ve Deprem Araştırma Enstitüsü Müdürü Prof. Dr. Nurcan Meral Özel, 27 Ekim 2023 tarihinde Balıkesir'in Sındırgı ilçesinde meydana gelen 6,1 büyüklüğündeki depremin, Kandilli'nin geliştirdiği erken uyarı sistemi sayesinde İstanbul'da hissedilmeden 37 saniye önce bildirildiğini açıkladı. Bu başarı, erken uyarı sisteminin test süreçlerinde önemli bir kilometre taşı olarak değerlendiriliyor.
Erken Uyarı Sisteminin Gelişimi
Prof. Dr. Özel, Tekirdağ'da düzenlenen bir konferans sırasında, erken uyarı sisteminin 3,5 aydır test edildiğini ve sistemin Marmara Bölgesi için geliştirildiğini belirtti. İstanbul’un, Sındırgı'nın merkez üssüne yaklaşık 210 kilometre mesafede bulunduğunu ifade eden Özel, "Sarsıntı İstanbul'da hissedilmeden önce, uyarı sinyali gönderildi," dedi. Mevcut istasyon altyapısı ile İstanbul ve çevresinin test bölgesi olarak seçildiğini belirten Özel, sistemin sınırlı bir kullanıcı grubu ile denendiğini de vurguladı.
Sıcak Gelişmeler ve Gelecek Planları
Kandilli Rasathanesi'nin hedefi, istasyon ağını genişleterek ve altyapıyı yenileyerek, erken uyarı sistemini tüm Türkiye'de etkin bir şekilde çalışır hale getirmek. Prof. Dr. Özel, "İstasyon sayısı arttıkça ve modernizasyon tamamlandıkça sistem daha hızlı tepki verebilecek. Bu, vatandaşların ve kurumların önlem alması için daha fazla zaman sağlayacaktır," şeklinde konuştu. Ayrıca, Marmara Denizi'nde Japon araştırmacılarla işbirliği içinde kurulan 9 deniz tabanı sismometresi aracılığıyla bölgedeki stres dağılımının yakından izlendiği de belirtildi.
Deprem ve Tsunami İlişkisi
Prof. Dr. Özel, Türkiye'nin 8,300 kilometrelik kıyı şeridinde tsunami erken uyarı çalışmalarının sürdüğünü dile getirdi. 2012 yılından bu yana 5,5 büyüklüğünün üzerindeki kıyıya yakın depremlerden sonra bilgi mesajı yayımladıklarını ifade eden Özel, Marmara Denizi'nin kapalı bir havza olduğunu, bu nedenle büyük dalgalar beklenmediğini ancak 30 santimetrelik bir su yükselmesinin bile hasara yol açabileceğini aktardı. Tekirdağ kıyılarında tsunami tehlikesinin belirlenmesi ve su baskını haritalarının hazırlanması için de çalışmalar yürütüldüğü vurgulandı.
Ganos Fayı ve Riskler
Tekirdağ yakınlarındaki Ganos Fayı'nın durumu da dikkat çekti. Prof. Dr. Özel, Ganos Fayı'nın Kuzey Anadolu Fay Zonu'nun en kritik segmentlerinden biri olduğunu belirtti. 1912 yılında büyük bir deprem üreten bu fayın kısa vadede yeniden kırılma potansiyelinin düşük olduğunu, ancak bölgedeki hareketlerin yakından izlendiğini söyledi. Fay yeniden kırıldığında, Şarköy, Mürefte, Ganos ve Gaziköy gibi bölgelerin doğrudan etkilenebileceği uyarısını yaptı.