Petrol ve Doğal Gaz Aramalarında Devrim Niteliğinde Bir İşbirliği
Türkiye Petrolleri Anonim Ortaklığı (TPAO) ve HAVELSAN, petrol ve doğal gaz arama süreçlerinde yapay zeka teknolojisinin entegre edilmesi amacıyla önemli bir projeye imza attı. "Yapay Zeka Destekli Formasyon Belirleme Projesi" adı altında gerçekleştirilen bu ortak çalışma, arama faaliyetlerinde maliyet ve zaman tasarrufu sağlamayı amaçlıyor. Proje, kayaç numunelerinin görüntüleme teknolojileri aracılığıyla yüksek doğrulukla analiz edilmesini mümkün kılacak yapay zeka modelinin geliştirilmesi üzerine odaklanıyor.
Proje ile Beklentiler Neler?
TPAO Coğrafi Bilgi Sistemleri Müdürü Tünay Öztürk, HAVELSAN ile yapılan bu stratejik işbirliğinin, her iki kurumun mühendislik ve teknoloji alanındaki bilgi birikimlerinin birleşimini sağladığını belirtti. Öztürk, projenin petrol ve doğal gaz arama faaliyetlerindeki verimliliği artıracağını vurgulayarak, "Maliyet ve zaman açısından önemli katkılar sağlayacak," dedi. Özellikle arama kuyularında jeolojik formasyon bazlı olumsuz koşulların önüne geçilmesi ve operasyonel kaynaklı maliyet artışlarının engellenmesi hedefleniyor.
Pilot Uygulama ve Gelecek Planları
Öztürk, projenin pilot uygulamasının başarılı bir şekilde devam ettiğini ifade ederek, "Projemiz POC yani konseptin kanıtlanması aşamasını tamamladı. Pilot çalışmada formasyon tahmin modelinin yüksek doğrulukla sonuçlar verdiğini söyleyebilirim," dedi. TPAO, bu yıl ve gelecek yıl açılması planlanan kuyularda saha bazlı entegrasyonu sağlayarak yapay zeka destekli formasyon tahmininin tüm sondaj kuyularında yaygınlaştırılmasını hedefliyor.
Yapay Zeka ile Operasyonel Verimlilik Artışı
Yapay zeka destekli formasyon tahmininin, mevcut yöntemlere göre sondaj operasyonlarının çok daha hızlı ve yüksek doğrulukla gerçekleştirilmesine olanak tanıyacağını belirten Öztürk, "Böylece zaman kaybı önlenmiş olacak ve operasyonel verimlilik artarken, yanlış formasyon yorumlama kaynaklı maliyet hatalarının da önüne geçilmiş olacak," dedi. Bu gelişmeler, TPAO ve HAVELSAN'ın işbirliğiyle Türkiye'nin enerji bağımsızlığına önemli katkılar sağlayacağına işaret ediyor.
Sonuç Olarak
TPAO'nun, dijital dönüşüm sürecine devam eden küresel enerji devleri arasında yer alabilmesi için gerekli uzun vadeli planlamaları ve stratejileri geliştireceği düşünülüyor. Jeotermal enerji ve madencilik sektörlerinde de öncülük etme potansiyeline sahip olan TPAO, bu projeyle birlikte Türkiye'nin enerji alanındaki hedeflerine bir adım daha yaklaşmış olacaktır.
