Elektronik Ticaret İşletmecileri Derneği (ETİD) Başkanı Hakan Çevikoğlu, Türkiye'deki e-ticaret sektörünün 2023 yılında önemli bir büyüme kaydedeceğini ve e-ticaret hacminin 100 milyar doları geçmesini beklediklerini açıkladı. Çevikoğlu'nun verdiği bilgiler, e-ticaretin Türkiye'nin dijital ekonomi yapısında giderek daha stratejik bir rol üstlendiğini ortaya koyuyor.
Büyüme Beklentileri ve 2024 Hedefleri
Çevikoğlu, 2024 yılı için e-ticaret hacminin 90 milyar dolara ulaşacağını belirterek, bu yıl itibarıyla 100 milyar doları aşma hedefinin oldukça realist olduğunu ifade etti. Perakende satışlarının dijital kanallar üzerinden gerçekleşme oranının her 5 üründen birinin çevrimiçi alındığını göstermesi, e-ticaretin toplam perakende içindeki payının yüzde 20 seviyesine ulaştığını göstermektedir. Bu oranların, önümüzdeki dönemde daha da artması bekleniyor.
Tüketici Davranışlarında Değişim
Çevikoğlu, e-ticaretteki büyümenin yanı sıra tüketici davranışlarının da önemli bir dönüşüm yaşadığını vurguladı. Modern dijital tüketiciler, alışverişlerini daha bilinçli ve karşılaştırmalı bir şekilde yapmaya yönelirken, indirim oranlarının artık tek başına belirleyici bir unsur olmaktan çıktığına dikkat çekti. Günümüzde marka güvenilirliği, teslimat hızı, iade kolaylığı ve kullanıcı yorumları, tüketicilerin satın alma kararlarında kritik hale gelmiştir. Ayrıca, mobil uygulamalara özel kampanyalar ve hızlı teslimat seçeneklerinin platform tercihlerinde etkili olduğu gözlemlenmekte.
Küçük ve Orta Ölçekli İşletmelerin Dijitalleşmesi
ETİD Başkanı, e-ticaretin KOBİ'ler ve yerli üreticiler için sadece alternatif bir satış kanalı değil, aynı zamanda markalaşmayı destekleyen ve sürdürülebilir büyüme sağlayan bir stratejik araç haline geldiğini belirtti. Anadolu'daki üreticileri dijital ekonomi ile entegre etmenin e-ihracatı tabana yayarak kapsayıcı bir yapı oluşturduğunu ifade eden Çevikoğlu, bu dönüşüm sayesinde KOBİ'lerin, dijital pazarlama ve entegre lojistik çözümleri ile hem yurtiçinde hem de yurtdışında ölçek kazandığını söyledi.
Avrupa Pazarı ve Talep Artışı
Çevikoğlu, Türk ürünlerine olan talebin en yüksek seviyede Avrupa pazarından geldiğini belirtti. Avrupa’yı Amerika, Orta Doğu ve Körfez ülkeleri, Orta Asya ve Türk Cumhuriyetleri ile Asya-Pasifik izlemektedir. Türk ürünlerinin sağladığı fiyat-kalite dengesi ve lojistik erişim avantajı, bu pazarlardaki talebin artmasında önemli bir rol oynamaktadır. Geleneksel ihracat anlayışının e-ihracat ile dönüşerek, üreticilerin kendi markalarıyla doğrudan nihai tüketiciye ulaşmasını sağladığını aktaran Çevikoğlu, bu durumun markalaşmayı hızlandırdığını ve iş modellerinin daha esnek ve sürdürülebilir hale gelmesine katkıda bulunduğunu ifade etti.
Son olarak, e-ihracatta Türk markalarının en fazla talep gördüğü ürün grupları arasında tekstil, hazır giyim, kozmetik, gıda, takı, aksesuar, mobilya ve ev dekorasyonu gibi kategorilerin öne çıktığı kaydedildi. Bu alanlarda, Türk üreticilerinin tasarım ve kalite-fiyat dengesi açısından rekabet avantajı sağladığına dikkat çekildi.