Online alışverişin hayatımızda giderek daha fazla yer kapladığı günümüzde, dolandırıcıların yeni yöntemlerle tüketicileri hedef aldıkları bildiriliyor. Özellikle tanınmış markaların güvenilirliğinden yararlanarak oluşturulan sahte internet siteleri, birçok kişiyi mağdur etmeye devam ediyor.
Gerçek Siteyi Birebir Taklit Ediyorlar
Son zamanlarda dolandırıcıların başvurdukları en yaygın yöntemlerden biri, popüler markaların web sitelerinin birebir kopyasını hazırlamak. Bu sahte siteler, logo ve renk tonları dahil olmak üzere, orijinal sitelerle neredeyse ayırt edilemeyecek şekilde tasarlanıyor. Bu durum, kullanıcının 'güvenli alışveriş' hissine kapılarak ödeme yapmasına neden oluyor. Mağdurlar, sahte sitelere yönlendirilirken genellikle 'ürün piyasa fiyatının çok altında' gibi cazip ilanlarla karşılaşıyor. Dolandırıcılar, vatandaşları sözde alışveriş için hazırladıkları bağlantıya yönlendiriyor. Kullanıcılar, gerçek siteyle aynı görünen platformda ödeme işlemini tamamladıklarında, ne ürün elde edebiliyor ne de dolandırıcıyla iletişime geçebiliyor.
Ufak Harf Farkları, Büyük Kaybettiriyor
Uzmanlar, bu sahte sitelerin çoğunun orijinal adreslerden yalnızca küçük detaylarla ayrıldığını belirtiyor. Örneğin, '.com' yerine '.net' uzantısının kullanılması ya da markanın adında tek bir harf eklenmesi gibi basit değişiklikler gözden kaçabiliyor. Dolandırıcılar, bu sayede arama motorlarına reklam vererek sahte sitelerini üst sıralara taşıyor ve fark edilmeden binlerce kişiyi dolandırabiliyor. Siber güvenlik uzmanları, 'Bir harf farkıyla dolandırılıyorsunuz' şeklinde uyarılarda bulunuyor. Bu bağlamda, arama sonuçlarında çıkan her bağlantıya güvenmemek ve alışveriş yapılacak sitenin resmi adresini doğrudan tarayıcıya yazmak gerektiği vurgulanıyor.
Sosyal Medyada Hızla Yayılıyor
Dolandırıcılık vakalarının büyük bir kısmının sosyal medya üzerinden yayıldığı ifade ediliyor. Gerçek markaların kampanyalarını taklit eden sahte hesaplar, 'büyük indirim', 'sınırlı stok' gibi dikkat çekici ifadelerle kullanıcıları linke tıklamaya yönlendiriyor. Bu linkler genellikle kişisel verileri hedef alıyor ve kullanıcı adı, parola, kredi kartı bilgileri gibi bilgilerin kötü niyetli kişilerin eline geçmesine neden olabiliyor. Son günlerde bir kullanıcı, ülke genelinde bilinen bir ikinci el satış sitesinin birebir kopyalandığını fark etti. Kullanıcı, paylaşılan ürün bağlantısını kontrol ettiğinde gerçek sitede böyle bir ilan olmadığını tespit etti. Bu durum, sosyal medyada geniş yankı uyandırdı ve birçok kişi benzer mağduriyetleri paylaştı.
Uzmanlardan Güvenlik Tavsiyeleri
Siber güvenlik uzmanları, bu tür dolandırıcılıklara karşı dikkat edilmesi gereken bazı önemli noktaları sıralıyor. İlk olarak, linkin adresinin dikkatlice kontrol edilmesi gerektiği, gerçek sitelerin genellikle HTTPS uzantılı olduğu hatırlatılıyor. Ayrıca, adres çubuğundaki kilit simgesinin kontrol edilmesi öneriliyor. Kullanıcılara, arama motorları yerine doğrudan adresi yazmaları ve tanımadıkları kişilerden gelen linklere tıklamamaları gerektiği vurgulanıyor. Çok cazip görünen fiyatlara şüpheyle yaklaşılması ve kişisel bilgilerin paylaşılmaması gerektiği konusunda uyarılar yapılıyor.
'Güvenli Alışveriş' Görünümlü Tuzak
Sahte sitelerde genellikle 'Güvenli ödeme', 'Alıcı koruma sistemi' gibi ifadelerle kullanıcılar kandırılıyor. Ancak uzmanlar, bu ibarelerin sadece görsel bir aldatmaca olduğunu belirtiyor. Gerçek e-ticaret siteleri, ödeme güvenliğini kendi sistemleri üzerinden sağlarken; dolandırıcı siteler, ödeme bilgilerinin direkt olarak üçüncü şahısların eline geçmesine yol açabiliyor.
Dolandırıcılığın Yeni Boyutu: Reklamlı Tuzaklar
Bir diğer tehlike ise sahte sitelerin sosyal medya reklamlarıyla desteklenmesidir. Facebook, Instagram veya Google reklamlarında '%80 indirim', 'son 2 saat' gibi dikkat çekici başlıklarla karşılaşan kullanıcılar, bu reklamlar aracılığıyla sahte bağlantılara yönlendiriliyor. Bu nedenle, yalnızca bilinmeyen siteler değil, reklam içeriklerinde de dikkatli olunması gerektiği önemle belirtiliyor.