İzmir Yüksek Teknoloji Enstitüsü (İYTE) ve Malezya merkezli araştırmacılar, atık pamuk saplarından yüksek değerli biyomalzeme üretmeyi başardı. Bu yenilikçi proje, tekstil, sağlık ve gıda gibi çeşitli sektörlerde kullanılabilecek potansiyeliyle dikkat çekiyor. Elde edilen biyomalzeme, bakteriyel nanoselüloz (BNC) olarak adlandırılıyor ve doğada çözünebilen özellikleriyle çevre dostu bir alternatif sunuyor.
Projenin Temelleri ve Amaçları
Proje, TÜBİTAK İkili İşbirliği Programları çerçevesinde İYTE ile Malezya Tarımsal Araştırma ve Geliştirme Enstitüsü ortaklığında iki yıl önce başlatıldı. Projenin ana hedefi, pamuk üretimi sırasında ortaya çıkan atıkların ekonomik değere dönüştürülmesi olarak belirlendi. Laboratuvar çalışmalarında, atık pamuk sapları bakterilerle işlenerek yüksek katma değerli bir malzeme haline getirildi. Bu süreç, tarımsal atıkların değerlendirilmesi açısından önemli bir adım teşkil ediyor.
Biyomalzemenin Kullanım Alanları
Elde edilen bakteriyel nanoselüloz, çeşitli sektörlerde geniş bir kullanım yelpazesine sahip. Tekstil alanında, sentetik elyafların yerini alabilecek bir alternatif sunarken, sağlık sektöründe yara örtüsü ve yapay deri üretiminde değerlendirilebiliyor. Kozmetik endüstrisinde maske ve serum taşıyıcı jel olarak kullanılabilen bu biyomalzeme, gıda sektöründe ise kıvam artırıcı katkı maddesi olarak işlev görüyor. Elektronik alanında ise esnek devre altlıkları ve pil bileşeni olarak test ediliyor.
Proje Ekibinin Görüşleri
İYTE Fen Fakültesi Moleküler Biyoloji ve Genetik Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Sami Doğanlar, Türkiye'nin tarımsal üretim potansiyelinin değerlendirilmeye ihtiyacı olduğunu belirtti. Her yıl pamuk üretimi sonucunda ortaya çıkan tonlarca sapın, genellikle çiftçiler tarafından yakıldığını veya toprağa gömüldüğünü ifade eden Doğanlar, bu durumun ekonomik bir kayıp oluşturduğunu vurguladı. Projenin, bu atıkları yüksek katma değerli ürünlere dönüştürmeyi amaçladığını söyledi.
Gelecek Beklentileri
Prof. Dr. Doğanlar, bakteriyel selülozların dünya genelindeki ekonomik değerinin 2019 yılında 300 milyon dolar olduğunu ve 2026 yılında bu değerin 1 milyar dolara ulaşmasının beklendiğini dile getirdi. Bu durum, bakteriyel nanoselülozların gelecekte endüstriyel alanda önemli bir yere sahip olacağına işaret ediyor. Proje ekibinden yüksek lisans öğrencisi Sevgi Aslan ise üretim sürecinin detaylarını paylaştı. Atıkların analiz edilmesinin ardından, kimyasal ve enzimatik işlemlerle selülozun basit şekerlere ayrıldığını belirtti. Bu süreç sonucunda bakterilerle fermantasyon başlatılarak, jelimsi bir BNC tabakası elde ediliyor. Laboratuvar sürecinin ardından elde edilen verilerin karşılıklı olarak paylaşılacağı ve projenin geliştirilmesi için çalışmaların süreceği ifade edildi.