Bilim

Göbekli Tepe yakınlarında bulundu: 11.000 yıllık duvar oyması tarihe geçti

Türkiye’de, Göbekli Tepe yakınlarındaki Sayburç’ta bulunan 11.000 yılık duvar oyması, anlatı sanatının bilinen en eski tasvirini oluşturuyor.

Şanlıurfa’daki ünlü Göbekli Tepe yerleşim yerine çok uzak olmayan bir yerde, bir arkeolog duvara oyulmuş 11.000 yıllık bir duvar oyması keşfetti. Bu, arkeolojik kayıtlardaki en eski anlatı tasvirlerinden biri olabilir.

Anlatı sahnesinde beş figür tasvir ediliyor: iki insan, bir boğa ve iki leopar... İnsanlardan biri sağ elinde bir yılan veya çıngırak tutuyor. Diğer insan figürü ise penisini tutuyor. Anlatı sahnesinin tam bir açıklaması ve onu çizen Neolitik topluluk için anlamının yorumları, Antiquity's Project Gallery'de yayınlandı. İstanbul Üniversitesi arkeoloğu ve çalışmanın tek yazarı olan Eylem Özdoğan, "bu kabartmanın oyulduğu topluluk hakkında çok az bilgimiz var" diyor. Özdoğan'ın söylediğine göre, araştırmacılar hala bölgeden radyokarbon tarihlerini bekliyorlar, ancak bunun Göbekli Tepe'nin sonlarına, yani MÖ 9. binyıla ait olduğuna inanıyorlar. Arkeofili'de yer alan haberde de "Yaklaşık 11.000 yıl önce, günümüzde Türkiye’nin güneydoğusunda kalan bölgede, avcı-toplayıcılar gezici yaşam tarzlarını terk ederek yerleştiler. Çiftçilik başlamadan yüzyıllar önce dayanıklı taş evler ve anıtlar inşa ettiler. Şimdi ise yakın zamanda keşfedilen bir oyma, bu Neolitik Anadoluluların paylaştığı inançlara, korkulara ve hikayelere bir bakış sunuyor" deniliyor.

Özdoğan makalesinde “Bu bölgede yaşayan topluluklar ortak bir kültürel ortamı paylaşıyor” diyor ve devam ediyor: "Kesinlikle birbirleriyle iletişim kuruyorlar ve yenilikleri, sosyal ideolojiyi ve ortak bir kültürü paylaşıyorlar." 1949'da Sayburç antik kentinin büyük bir bölümü yerleşim yerleriyle kaplıydı. Geçtiğimiz yıl başlayan kazılar, Neolitik dönemden kalma bir ortak kullanım yapısını ortaya çıkardı. Şimdiye kadar sadece yarısı kazıldı ve arkeologların Neolitik tarihi daha fazla sorgulayabilmesi için bazı modern yapıların yıkılması planlanıyor.

Özdoğan, figürlerin yöneliminden yola çıkarak kabartmada iki sahnenin tasvir edildiğini düşünüyor. Birinde bir insan ve boğa, diğerinde ise iki leoparla çevrili bir insan figürü yer alıyor. Sanatçıların oyma için zaman harcadıkları görünen penislere bakılırsa, sahnedeki her iki insan da erkek. Leoparlardan birinin de penisi var, ancak diğerinin yok. Anlatı sahnelerinin bulunduğu yapı topluluk tarafından ortak olarak kullanılıyordu ve duvarların yanında dizilmiş sıralar bulunuyordu. Ayrıca sıraların arkalıklarında oymalar yer alıyordu. Özdoğan, makalede, sanat eserinin toplumun kolektif hafızasının bir yansıması, değerlerini korumak için bir şey olarak kabul edilebileceğini belirtiyor. Bu değerlerin tam olarak ne olduğu ise biraz daha araştırma gerektirebilir.

Arkeologların Sayburç'ta yaşayan topluluk hakkında daha fazla bilgi edinebilmesi için daha fazla kazı yapılması gerekecek. Ancak bu, Taş Devri'nden kalma en eski yerleşim yerlerinden bazılarına ilişkin anlayışımız için heyecan verici yeni bir değişiklik olabilir.